ALMANYA MİRAS AVUKATI 

ALMANYA MİRAS AVUKATI 

MİRAS HUKUKU

Miras Hukuku , gerçek kişilerin ölümü veya gaipliği durumunda, bu kişilere ait malvarlığının nasıl dağıtılacağını ve mirasçıların haklarını düzenleyen hukuk dalıdır.

Mirasçı kimdir ?

Miras hukukunda iki çeşit mirasçı bulunur. Bunlardan biri miras bırakanın yasal mirasçısı, diğeri ise miras bırakan tarafından atanmış olan mirasçıdır. 

  • Yasal Mirasçı:  

Miras hukukuna ilişkin temel düzenlemeler 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yapılmıştır. Buna göre TMK md. 495-501 gereği miras bırakanın kan hısımları, evlatlık ve altsoyu ile sağ kalan eş yasal mirasçıdır. 

  • Atanmış Mirasçı:  

Miras bırakanın hür iradesiyle mirasının bir kısmını veya tamamını belirli bir kişiye miras bırakması halinde mirasçı sıfatına haiz olan kimsedir. Miras bırakan bir vasiyetname düzenlemek sureti ancak bir kimseyi atanmış mirasçı olarak tayin edebilecektir. 

VASİYETNAME 

Vasiyetname bir kişinin hayatta iken, öldükten sonra mirasının kimlere kalacağını, nasıl paylaşılacağını düzenlediği evraktır. Bunun hukuken tanımı, ölüme bağlı tasarruftur. Yani vasiyetname ile kişi, henüz hayatta iken, kendi mal varlığı üzerinde, ancak öldükten sonra hüküm ifade edecek tasarruflarda bulunabilmektedir. Vasiyetname 3 farklı şekilde tanzim edilebilmektedir: 

  • Resmi Vasiyetname 
  • El Yazılı Vasiyetname 
  • Sözlü Vasiyetname 

Resmî Vasiyetname 

Resmi vasiyetname; iki ( 2 ) tanığın hazır bulunduğu ve noter önünde düzenlenen vasiyetname çeşididir. Miras bırakan, arzularını notere bildirdikten sonra, noter vasiyetnameyi yazar ve okuması için miras bırakana verir. Bunun üzerine miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu ve okuduklarının, son arzuları olduğunu noterin huzurunda 2 tanığına söyler. 

Tanıklar ise, miras bırakanın bu ifadesinin, kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı bu işlemi yapmaya ehliyetli gördüklerini vasiyetnameye yazarak altını imzalarlar. Vasiyetname içeriği, tanıklara bildirilmek zorunlu değildir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından da imzalandıktan sonra noter de vasiyetnameye tarih koyarak imzalar. 

Kimler Vasiyetnamede Tanık Olamaz? 

Fiil ehliyeti olmayanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, üst-altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur/noter veya tanık olarak katılamazlar. 

El Yazılı Vasiyetname 

Bu vasiyette çeşidinde , miras bırakan, yıl, ay, gün ve bulunduğu yeri de yazmak suretiyle, tüm vasiyetini el yazısıyla başından sonuna kadar yazar ve sonra da imzalar. 

Sözlü Vasiyetname 

Eğer muris, kendisini bekleyen yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi mücbir sebepler nedeniyle, resmî veya el yazılı vasiyetname yapamayacak durumda ise, sözlü vasiyet yapabilir. Unutulmamalıdır ki öncelik resmi vasiyetnamenin yapılmasıdır. Ancak bunun mümkün olmadığı hallerde diğer vasiyetname türlerinin tercih edilmesi söz konusu olabilmektedir. 

Yine belirtmek isteriz ki vasiyetname hükümlerinden memnun olmayan ve vasiyetnamenin kendisi aleyhine düzenleme içerdiğine inanan mirasçılar vasiyetnamenin iptalini bir dava açmak yolu ile sağlayabileceklerdir. Vasiyetnamenin iptali davası ile vasiyetin iptalinin sağlanması için kanunda belli koşullar aranmıştır. Bu durumların varlığının ispat edilmesi halinde Mahkeme, vasiyetnamenin iptaline karar verebilir. 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi 

İsminden de anlaşıldığı üzere bir kimsenin ölümüne kadar bakılması için yapılan bir tür sözleşme çeşididir. Kişinin kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılayamaması ve kendisine bu sebeple belirli bir karşılık vererek baktırmasına yönelik yapılan sözleşmedir. 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir? 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmedir. Kendisine bakılması için malvarlığını bırakması veya malvarlığından belirli bir malı vermesi ile karşı tarafında kişinin kişisel ihtiyaçlarında yardımcı olması ve hizmet sağlayarak bakmasıdır. Dolayısıyla bu sözleşme ivazlı(karşılıklı) bir sözleşme olarak karşımıza çıkar. 

Tarafların Sözleşme Gereğince Borçları/Edimleri Nelerdir? 

  • Bakımı sağlayacak olan kişi; bakacağı kişinin vefatına kadar kendisine bakmak, bakımına gerekli özeni göstermek ve sözleşme çerçevesinde kararlaştırılan hizmeti sağlamakla yükümlüdür. 
  • Kendisine baktıran kişi; malvarlığının tamamını veya bir kısmını yahut malvarlığından belirlediği bir malı vermekle yükümlüdür. Aynı zamanda malvarlığı yerine para vermesi de mümkündür. 

MİRASTAN MAL KAÇIRMA ( MURİS MUVAZAASI )

Türkiye Almanya İstanbul Malatya Muris Muvazaa Dava Avukatı  

  • Miras bırakanın sağlığında diğer mirasçılara herhangi bir karşılık olmaksızın yapmış olduğu kazandırmaların bulunması halinde bu tasarruf nedeniyle miras payında azalma meydana gelen mirasçı denkleştirme davası açarak yapılan işlemden kaynaklı zararını talep edebilecektir. Örneğin miras bırakan sağlığında Türkiye’de bulunan tarla, ev, araba … gibi mal varlıklarını mirasçılardan yalnızca birine bedelsiz olarak devretmişse, miras bırakanın ölümünden sonra bu taşınmazlardan hak sahibi olması devirle engellenen mirasçı dava açarak denkleştirme talep edebilecektir. 
  • Burada devre konu mal varlığının saklı payı aşıp aşmadığına da bakılmaz. İşte bu işlem görünüşte bir satış işlemi gibi yapılmış olabilir. Bu durumda muvazaalı yani danışıklı bir işlemin varlığı söz konusu olacaktır. Bunun miras hakkı olan kişiler arasında gerçekleşmesi halinde muris muvazaasının varlığından bahsedilebilecektir. Bu gibi durumlarla daha çok miras bırakandan uzakta, yurtdışında yaşayan ve sıkı aile ilişkileri olmayan çocukların karşılaştığı görülmektedir.   

Terekenin Tespiti Davası 

Uygulamada miras bırakan kişinin ölümünden sonra mirasçılarına hangi mal varlıklarının kaldığı yönünde bir bildirim yapılması söz konusu DEĞİLDİR. Bu nedenle miras bırakanın mal varlıklarının mirasçılar tarafından araştırılması gerekmektedir. Miras bırakan adına kayıtlı Türkiye’de taşınmazların, Türkiye Almanya banka hesaplarındaki paraların, hisse senetlerinin ve varsa araçların tespiti için tereke tespiti davası açılması gerekmektedir. Tereke tespiti davası ile miras bırakanın alacak ve borçlarının tamamı Mahkemece tespit edilmektedir. 

Mirasta Tenkis Davası 

Kanun gereği miras bırakanın sağlığında yaptığı bir takım tasarruflar ile mirasçıların yasal miras paylarının belli bir kısmı üzerinde tasarruf etmesi sınırlandırılmıştır. Bir diğer tabirle miras bırakanın mirasçılardan bir veya birkaçını mirasından mahrum etme imkanı ortadan kalkmıştır. Saklı payı ihlal edilen mirasçı tenkis davası açarak saklı payına tecavüz edilmesinden kaynaklı zararlarını tazmin edebilecektir.  Tenkis davasının konusu miras bırakanın saklı paya tecavüz anlamına gelen tasarruflarının bu tecavüz oranında indirilmesi, indirilen bu kısmın da saklı payına tecavüz edilen mirasçıya tahsis edilmesidir. 

Mirasta Mal Paylaşımı 

Tereke  Miras bırakanın alacak ve borçları da dahil olmak üzere tüm varlıklarına verilen isimdir. Miras paylaşımı ise miras bırakanın bu varlıklarının oluşturduğu terekenin mirasçılar arasında bölüşülmesi anlamına gelmektedir. 

Bizim hukukumuzda iki tür mirasçı vardır. Bunlar yasal mirasçı ve atanmış mirasçıdır. Yasal mirasçı kanun tarafından belirlenmiş, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olan kişilere denir. Buna göre miras bırakanın kan hısımları, evlatlık ve alt soyu ile sağ kalan eş yasal mirasçıdır. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın özgür iradesi neticesinde belirli kişileri mirasçı olarak belirlemesi halinde mirasçı sıfatı kazanan kimselerdir. 

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası 

Miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar mal varlıkları üzerindeki ortaklıklarının sona erdirilmesini talep edebilirler. Mal varlıklarının ne şekilde paylaşılacağı konusunda anlaşma sağlanamaması halinde mirasçılardan her biri Sulh Hukuk Mahkemesinden ortaklığın giderilmesini isteyebilecektir. Ortaklık, satış yolu ile veya aynen taksim yolu ile giderilebilir. .

Veraset İlamı/Mirasçılık Belgesi ve İntikal İşlemleri 

Miras bırakanın vefatının sonrasında miras bırakanın mirasçılarının kim olduğunun ve bu kimselerin paylarının ne oranda olduğunun tespiti veraset ilamı, diğer adıyla mirasçılık belgesinin alınması ile belirlenebilecektir.  Mirasçılardan herhangi biri tarafından Noter ’den temin edilebileceği gibi Sulh Hukuk Mahkemeleri’nden de talep edilebilir. 

Ancak mirasçılar arasında başka ülke vatandaşlığı olan yahut Türkiye’de ikamet adresi bulunmayan kimselerin bulunması halinde mirasçılık belgesi noterden çıkarılamaz, belgenin temini için Sulh Hukuk Mahkemesi’nde hasımsız bir dava açılmak zorundadır.

Mirasçılık belgesinde hatalı bir durum olduğunun tespit edilmesi halinde ise mirasçılık belgesinin iptali davası açılması gerekmektedir. Miras bırakandan kalan mal varlıklarının mirasçılara geçişinin sağlanması işlemine intikal denmektedir. Örneğin taşınmaz bir mal varlığının mirasçılara intikalini sağlamak için ilgili Tapu Müdürlüklerinde intikal işlemlerinin yapılması için mirasçılık belgesi ile başvuru yapmak gerekmektedir. Bu süreçte taraflar kendileri bizzat işlemleri takip edeceği gibi bu süreci bir Türkiye Almanya İstanbul Malatya miras avukatı aracılığıyla takip etmeleri de mümkündür. 

Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi 

Miras bırakanın vefatından sonra mirasçılara kalan mal varlıkları üzerinde mirasçılar el birliği ile mülkiyet sahibi olurlar. Mülkiyet türlerinden bir diğeri ise paylı mülkiyettir. Elbirliği ile mülkiyette tapuda hisse oranları yani paylar yoktur. Paylı mülkiyette ise pay oranları bellidir. Bu nedenle de paylı mülkiyette payların devri, rehini ve alacaklılar tarafından haczi mümkündür.

Paylı mülkiyete geçiş için maliklerin tamamı bir araya gelemiyorsa paylı mülkiyete dönüştürme davası açılmalıdır. Yine uygulamada karşılaşılan en büyük sorunlardan biri mirasçılık belgesindeki paylar belirli olmasına rağmen miras bırakanın bankalarda varlıklarının mirasçıların tamamı hazır bulunmadığı mühletçe bankalar tarafından mirasçılara verilmemesidir.  

Miras Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme Nasıl Belirlenir?  

Türk Medeni Kanunu’nun 576/1. maddesi; 

“Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır” . 

  Miras Davalarında Yetkili Mahkeme 

Türk Medeni Kanunun 576/2. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 11. maddesi ile düzenlenmiştir. 

TMK 576/2. maddesi; 

“Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” 

HMK 11. maddesi; 

(1) Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir: 

a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar. 

b) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar 

(2) Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir. 

(3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir. 

şeklindeki düzenlemesi söz konusu dava ve işlemlerde yetkili mahkemeleri tespit etmiştir. 

  

Miras Davalarında Görevli Mahkeme 

Miras hukukundan doğan davaların hangi mahkemenin görevli olduğu Türk Medeni Kanunu’nda yer alan özel düzenlemeler ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun da yer alan düzenlemeler ile belirlenmiştir. 

Türk Medeni Kanunu uyarınca; 

  • Terekenin korunması önlemlerinin alınması, 
  • Terekenin resmen yönetilmesi, 
  • Vasiyetnamenin açılması, 
  • Mirasçılık belgesinin verilmesi, 
  • Mirasın reddi, 
  • Terekenin resmi defterinin tutulması, 
  • Terekenin resmi tasfiyesi, 
  • Miras ortaklığının sona erdirilmesi

 davalarında Sulh Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.

Yukarıda sayılan davalar dışında kalan tüm davalarda Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yani ; tenkis davası , denkleştirme davası , ölüme bağlı  tasarrufların iptali davası , miras sebebiyle istihkak davası , muris muvazaa davası gibi miras hukukundan kaynaklanan davalar Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülür.  

Türkiye Almanya İstanbul Malatya Türk Miras Avukatı Olarak Hizmetlerimiz

  • Miras bırakanın mirasçısını gösteren belgenin hazırlanması 
  • Veraset ilamının alınması 
  • Vasiyetname düzenlenmesi 
  • Mirasçı atama sözleşmesinin hazırlanması 
  • Mirasta mal paylaşımının hukuka uygun şekilde yapılması 
  • Ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmesi 
  • Miras bırakan kişinin malvarlığı tespitini içeren tereke davasının açılması ve takibi 
  • Mirasçılık belgesinin iptali davaları 
  • Mirastan feragat sözleşmelerinin hazırlanması 
  • Mirasın reddi (Reddi Miras) davasının açılması ve takibi 
  • Muvazaalı işlemlere karşı iptal davaları 
  • Saklı payın korunması davasının yürütülmesi 
  • Ortaklığı giderilmesi davasının açılması ve takibi 
  • Mirasta iade davalarının yürütülmesi 
  • Mirasta taksim sözleşmelerinin hukuka uygun bir şekilde hazırlanması 
  • Miras hukukunda tenkis davası açılması ve takibi 
  • Vasiyetnamenin tenfizi ve vasiyet iptali davalarının açılması ve takibi 

Görüldüğü üzere hukuki alanda hemen hemen herkesin başına gelebilecek hususların çözümünde deneyimli ve mesleki anlamda tecrübeli miras avukatına ihtiyaç duyulabilir. Miras avukatlarının bu özel hukuk dalında ne kadar deneyim kazanırlarsa o kadar başarılı hukuki süreç yönetebildikleri bilinir. Avukat Eda Aydin Hayim Türk Miras Hukuku Avukatı olarak uzmanlığını almak için Türk Miras Hukuku Yüksek Lisans eğitimini devam etmektedir.

Miras Avukatı Neden Önemlidir? 

Miras avukatı tutmak özellikle  Arsa, Gayrimenkul, Dükkân  gibi yüksek maliyetli unsurların da devreye girdiği miras hukukunda hak kayıpları yaşamamak için ayrı bir yere sahiptir. Çünkü miras paylaşımları sırasında sıklıkla mirastan mal kaçırma gibi hukuka uygun olmayan hareketlere girilebilir. Örneğin sıklıkla karşılaştığımız bir durum olarak mirasçı olan Türk vatandaşı Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız terekeye tam anlamıyla hakim olmayışları diğer kardeşler tarafından fırsat bilinip mal kaçırma işlemine başvurulmaktadır. Mirasta saklı payı olan kişilerin karşılaştığı bu tür durumların hukuka uy