Bağışlama Sözleşmesi Nedir ve Bağışlama Sözleşmesinden Nasıl Dönülebilir?

Bağışlama Sözleşmesi Nedir ve Bağışlama Sözleşmesinden Nasıl Dönülebilir?

Bağışlama sözleşmesi, sözleşmenin taraflarından birinin, diğerine karşılıksız olarak kazandırmada bulunmayı, yani bir şey vermeyi vadettiği bir sözleşme türüdür.

Borçlar Kanunu m.285

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlar arası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.

Kanun düzenlemesinde, bağışlama sözleşmesinin sağ kişiler arasında yapılabileceği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla vasiyetname ile yapılan kazandırmalar bağış niteliği taşımamaktadırVasiyetname, ölüme bağlı bir işlemdir.

Bağış Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

Kanuna göre fiil ehliyetine sahip herkes bağışlama yapabilir. Yani ;

1. 18 yaşını doldurmuş

2. Ayırt etme gücüne sahip

3. Kısıtlanmamış

herkes bağışlama yapabilir.

Bağışlamadan sonra, bir yıl içerisinde açılan bir dava sonucunda, bağışlayan kişinin savurganlık nedeniyle kısıtlanmasına karar verilirse, bağışlama mahkeme kararı ile iptal edilebilir.

Bağışlama Sözleşmesinin Şekli

Bağışlama sözleşmesi iki şekilde kurulabilir. Bunlar ;

1.Bağışlama taahhüdünde bulunma

2. Elden bağışlamadır.

Bağışlama taahhüdü, bir kimsenin, diğer bir kimseye, karşılıksız kazandırmada bulunacağı yönünde söz vermesidir. Kanun bu sözün geçerli olabilmesini, yazılı olma şartına bağlamaktadır. Eğer bağışlama konusu mal, bir taşınmaz veya taşınmaz üzerindeki ayni hak ise bağışlama taahhüdünün resmi şekilde yapılması gerekir.

Elden bağışlama, taşınır mallar için söz konusu olur. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme veya taahhüt olmamasına rağmen, bağışlayan kişi, taşınır bir malını, bağışlanan kişiye karşılıksız olarak teslim ederse, yine geçerli bir bağışlama sözleşmesi meydana gelir.

Koşullu ve Yüklemeli Bağışlama

Bağışlama, kanunda karşılıksız kazandırma olarak tanımlanmışsa da, bazı koşullara bağlanabilir. Örneğin, bağışı kabul eden kişinin, bir yakınının eğitim masraflarını karşılaması, bağışlayan ya da bir başkası yararına belirlenen bir harekette bulunması gibi şartlar öngörülebilir. Bu şart ve yüklemelerin ahlaka, hukuka, kişilik haklarına ve kamu düzenine aykırı olmaması gerekiyor.

Bağışlama karşılığında kararlaştırılan yüklemeler, bağışlanan malın değerini aşar ve bu aşan kısım da bağışlanana ödenmezse, bu yüklemelerin yerine getirilmesinden kaçınılabilir. Bu durumda bağışlanan kişi, yüklenen edimden kurtulur.

Bağış yapan kişi, bağışlanan kişinin, kendisinden önce ölmesi halinde, bağışlanılan malın, kendisine dönmesini şart koşabilir. Buna, bağışlanana dönme koşullu bağışlama denir.

Bağışlamanın Ortadan Kalkması ve Bağışlamadan Dönme

Bağışlamanın Geri Alınması

Borçlar Kanunu 295. maddesi, bağışlanan şeyin geri alınabileceği halleri düzenlemiştir. Düzenlemeye göre;

  1. Kendisine bir şey bağışlanmış olan kişi, bağışlayan veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlerse,
  2. Bağışlanan, bağışlayan veya ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse,
  3. Yüklemeli bağışlamalarda, bağışlanan haklı bir sebep olmaksızın, kendisine yüklenen edimi yerine getirmezse bağışlayan, elden bağışlamayı veya bağışlama sözünü geri alabilir.

Bu durumda, bağışlanan, bağış konusu malın, bağışlamadan dönme tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde iade ile yükümlü olur.

Bağışlama Sözünden Dönme

Borçlar Kanunu 296. maddesinde sayılan aşağıdaki hallerde bağışlayan, verdiği bağışlama sözünden dönebilir. Bunlar;

  1. Kanun 295. maddesinde sayılan, yukarıda belirttiğimiz, elden bağışlamanın geri alınması sebeplerinden birinin bulunması,
  2. Mali durumunun, bağışlama taahhüdünden sonra, taahhüdü yerine getirmesinin, kendisini ağır olarak zorlayacak şekilde bozulması,
  3. Bağışlama sözü verdikten sonra, kendisi için yeni aile yükümlülüklerinin doğması veya var olan yükümlülüklerinin önemli ölçüde ağırlaşması,
  4. Bağışlama sözü verenin ödeme güçsüzlüğü içine düşmesi veya iflasına karar verilmesi.

Bağışlamadan Dönme ve Geri Almanın Süresi

Bağışlayan, geri alma sebebini öğrenmesinden itibaren bir yıl içerisinde bağışlamayı geri alabilir.

Mirasçıların Bağışlamayı Geri Alma Hakkı

Bağışlayan, bağışlamayı geri alma hakkını öğrendikten sonra, bir yıllık geri alma süresi dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer. Bu durumda mirasçılar, kalan süre içerisinde geri alma hakkını kullanmalıdır.

Bağışlayan, bağıştan dönme ve geri alma sebebini ölmeden önce  öğrenemeden ölmüş ise, mirasçılar, ölüm tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yine geri alma hakkını kullanabilirler.

Bağışlanan, bağışlayanı kasten öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse, mirasçılar yine geri alma hakkını kullanabilirler.

Bağışlayanın Ölümü

Düzenli ödemeler gibi, dönemsel edim içeren bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın ölümü ile sona erer. Bağışlama sözleşmesinde aksinin kararlaştırılması da mümkündür.

Bağışlayanın, şekle uygun olarak yaptığı bağışlama taahhüdü varsa, bağışlanan, taahhüdün yerine getirilmesini, mirasçılardan isteyebilir.